13 Haziran 2014 Cuma

Kemoterapi Alınan Dönemde Günlük Yaşantı Nasıl Olmalıdır?

Kemoterapi Alınan Dönemde Günlük Yaşantı Nasıl Olmalıdır?

Çocuklarda-Günlük-Yaşantı
Kemoterapi Alınan Dönemde Günlük Yaşantı Nasıl Olmalıdır?
- Kemoterapi tedavisi döneminde, alınan ilaçlara bağlı olarak bazı yan etkilerin görülebileceği ve bu yan etkilerin kontrolüne yönelik önlemler alarak, çocuğunuzun normal yaşamını sürdürebilmesini sağlayabileceğiniz sitemizde önceki bölümlerde açıklanarak, görülebilecek yan etkiler bir liste halinde verilmiştir. Bunun yanı sıra çocuğunuzun günlük yaşantısında alacağınız bazı önlemler de tedavi dönemini daha rahat geçirmesini sağlayacaktır.
Özetleyecek olursak bu önlemlerden bazıları şunlardır;
1. Çocuğunuzu kalabalık, havasız, tozlu, sigara dumanı olan ortamlardan uzak tutunuz. Ziyaret kısıtlaması yapınız. Çocuğunuzu öpüşme, tokalaşma gibi yakın temaslardan koruyunuz.
2. Soğuk algınlığı (nezle), grip, su çiçeği veya kızamık gibi bulaşıcı hastalığı olduğunu bildiğiniz kişiler ile bir arada bulundurmayınız.
3. Kemoterapi alan çocuk devamlı yatmak zorunda değildir, kabalık olmayan ortamlarda kendini fazla yormadan oyun oynamasını sağlayınız.
4. Mümkün ise çocuğunuzu ayrı odada yatırınız ve odasının havadar olmasına dikkat ediniz.
5. Çocuğunuzun tabak, çatal, kaşık ve bıçağının ayrı olmasına dikkat ediniz.
6. Çocuğunuzun odasında tüylü oyuncaklar bulundurmayınız, oyuncaklarının kolay temizlenebilir, yıkanılabilir olmasına dikkat ediniz ve oyuncakları sıcak su-sabun ile yıkayınız.
7. Çocuğunuz ve siz, maskenizi mutlaka takınız. Maske, çocuğunuzun mikroplara karşı korunmasını sağlayan yöntemlerden birisidir.
8. Durgun suda ve nemli toprakta mikroplar çabuk yerleşir ve ürerler. Bu nedenle mantar ve bakteri enfeksiyonlarının geçiş olasılığına karşı çocuğunuzun odasında canlı ya da kuru çiçek bulundurmayınız.
9. Yine çocuğunuzun odasında, enfeksiyon kaynağı olabileceğinden dolayı kuş, balık, kedi, köpek gibi canlı hayvanları bulundurmayınız. Hayvan dışkısında bol miktarda bakteri ve mantar bulunduğundan, dışkının bulaştığı alanlardan çocuğunuzu uzak tutunuz.
10. El yıkama çok önemlidir. Çocuğunuzun gün içerisinde ellerini sık aralıklarla su ve sabunla yıkamasına özen gösteriniz. Her yemekten önce ve sonra, tuvaletten önce ve sonra ellerini çok iyi yıkamasını sağlayınız.
11. Eller, mutlaka sıvı sabun ile akan su altında en az 30 saniye köpürtülerek yıkanmalı ve sonra kağıt havlu ile kurulanmalıdır. Sadece el dezenfektanı kullanılması aynı etkiyi göstermez. Dezenfektanlar, eller su ve sabunla yıkandıktan sonra kullanılmalıdır.
12. Çocuğunuzun ilaçlarını mutlaka belirtilen dozda ve zamanında almasını sağlayınız.
13. Başka herhangi bir ilacı çocuğunuza vermeden önce, mutlaka doktorunuza danışınız.
14. Çocuğunuza günde 5-6 öğün şeklinde az ve sık yemek yedirmeye çalışınız. Herhangi bir nedenle çocuğunuzun doktoru tarafından sıvı kısıtlaması önerilmediyse; bol su ve sıvı gıdalar (çorba, yoğurt, muhallebi, ayran, süt, komposto vb.) almasını sağlayınız.
15. Kola vb. asitli içeceklerden uzak durmasını sağlayınız.
16. Kabız olmamasına dikkat ediniz. Bunun için yeterli su ve sıvı (kayısı kompostosu vb.) almasını sağlayınız ya da hafif egzersizler yaptırabilirsiniz.
17. Meyveleri bol su ile iyice yıkadıktan sonra, sebzeleri de bol su ile yıkayıp, iyice pişirerek çocuğunuza yediriniz. Temiz ve taze olduğundan kuşkulu olduğunuz hazır yiyecekleri yedirmeyiniz.
18. Çocuğunuza evde yapılan yemekleri yedirmeyi tercih ediniz. Dışarıda yemek yenecekse güvenilir ve temiz yerler olmasına dikkat ediniz.
19. Çocuğunuz ve çocuğunuza bakan kişinin, haftada en az 3 kez banyo yapması gerektiğini unutmayınız.
20. Sert diş fırçaları yerine yumuşak diş fırçası kullanmasını sağlayınız.
21. Tıraş oluyorsa ya da istenmeyen tüyleri alırken, jilet yerine elektrikli tıraş makinesi ya da tüy dökücü krem kullanmasını sağlayınız.
22. Tırnaklar kısa kesilmiş olmalıdır. Oje, cila gibi maddeler mikropların yerleşmesini kolaylaştıracağından dolayı kullanılmamalıdır.
23. Tırnaklarını derinden kesmeyiniz, tırnak törpüleme, manikür/pedikür yapmayınız.
24. Hastaya bakan kişi mutlaka bilezik, yüzük, saat gibi eşyalarını çıkarmalıdır.
25. Vücudunu tahriş etmeyen, sıkmayan, terletmeyen, rahat, bol ve pamuklu kıyafetler giydiriniz.
26. Güneşin dik geldiği saatlerde çocuğunuzu dışarı çıkarmayınız. Dışarı çıkmak zorunda kalacaksa, koruyucu önlemler (geniş kenarlı şapka ve gözlük takılması, uzun kolu terletmeyen giysi, uzun etek ya da pantolon giyilmesi vb.) alarak dışarı çıkarınız.
27. Tedavi sırasında çocuğunuzun, hastalığını ve çevresini olumlu bir bakış açısı ile değerlendirmeye çalışması, iyileşmesi açısından en az kullanılan ilaçlar kadar önemlidir. Sakin, dayanıklı, her şeye rağmen umutlu olunduğunda; çocuğunuzun bağışıklık sistemi de güçlü olur ve hem hastalığı daha kolay yener, hem de tedavinin yan etkilerini daha az hisseder. Bu nedenle tedavi döneminde sizin çocuğunuza vereceğiniz destek de çok önemlidir. Duygularınızı paylaşabileceğiniz insanlar ile konuşmaktan, sıkıntılı durumlarınızda doktorunuz ve hemşirenizden yardım istemekten, soru sormaktan çekinmeyiniz.
28. Ateş her zaman önemli ve acildir. Vücut ısısının normal değerlerini (36- 37 °C) ve derece kullanmasını öğreniniz. Çocuğunuzun ateşi yükseldiğinde mutlaka doktorunuza ya da hemşirenize bildiriniz ya da en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder